Her büyük proje, bir ilham anında doğan fikirle başlar. Bu proje de bir istisna değildi. Her şey, sadece bir iskele değil, otelin kimliğini ve tarzını yansıtan bir simge yaratma fikriyle başladı.
Bir gün aklımıza şu fikir geldi: Neden otelin logosunu kullanıp onu mimari bir sanat eserine dönüştürmeyelim? Bu aydınlanma anı, projenin tamamının başlangıç noktası oldu. Her bir logo unsurunun işlevsel ve estetik açıdan çekici bir iskele yaratmak için adapte edildiği eskizler geliştirmeye başladık. Mimarlarımız ve tasarımcılarımız, her dokunuşun hem ilk tasarıma uygun olmasını hem de teknik olarak uygulanabilir olmasını sağlamak için birlikte çalıştılar.
Sonraki aşama ise malzeme seçimiydi. Amacımız, iskelenin sadece tasarımıyla etkilemekle kalmayıp uzun yıllar boyunca dayanıklı olması için deniz ortamına en dayanıklı ve kaliteli malzemeleri kullanmaktı. İnşaat sürecinde belirlenen plana tam uyumu sağlayarak her detaya özen gösterdik.
Bu proje, bizim felsefemizin bir yansıması oldu. Net bir vizyonun ve mükemmellik arzusunun olduğu yerde imkânsız diye bir şey yoktur. Bugün müşterimizin logosu şeklindeki iskele, sadece bir yapı değil, müşterimizin ruhunu ve tarzını yansıtan bir simgedir. Bu iddialı fikri baştan sona gerçekleştiren ekibimizle gurur duyuyoruz.